
Bu konuda Rasûlullah (s.a.s) zamanında açık bir nass olmadığından, mesele sahâbe arasında ihtilaflıdır. İmam Ömer (r.a), kadına dokunmaktan dolayı abdestin bozulacağını ifâde etmiştir. İmam Ali (r.a)’da kadına dokunmaktan dolayı abdestin gerekli olmadığını ifâde etmişlerdir. Onlardan sonra gelen ulemâ da bozulup bozulmayacağı noktasında ihtilaf etmiş. Kimi İmam Ömer (r.a) gibi, abdestin bozulacağını söylemiştir ki bunlar Şafiî ulemâsıdır. Kimileri de İmam Ali (r.a), bozulmayacağını ifâde etmiştir ki bunlarda Hanefî ulemâsıdır. Bunların dışındaki ulemâda bozulmasını şehvet şartına bağlayıp ayet ve hadislerin arasını bağdaştırmaya çalışmışlardır. Şimdi ulemânın konu hakkındaki delillerini ve ihtilaf noktalarını aktarmaya gayret edelim.
Birincisi: İhtilaf sebebi ayetin kıraâtinden kaynaklanmaktadır.
Allah (c.c.) “Teyemmüm ayeti” diye bilinen içerisinde abdestin farzlarının da anlatıldığı Mâide Sûresi 6. ayetteki bir kelimenin okunuş ve mânâsından kaynaklanmaktadır.O ibâre şöyledir:
“لامستم النساء.... = Lâ Mestum’un-Nisâe” yâni kadınlara dokunmuş iseniz…” şeklindedir. Ayetteki Lâm harfi med= uzatma harfiyle, böyle okuyan kıraât âlimlerimiz şunlardır: Nâfi’, İbni Kesîr, Ebû Amr, İbni Amr, Âsım, Ebû Ca’fer ve Yâkûb (rh.aleyhim)’dir. Âyetin böyle uzatma harfiyle okunmasında mânâ “dokunma”mânâsına gelmektedir. İşte Şafiî ulemasının ayetten anladığı mânâda budur. Bu anlamdan hareketle eşine veya eşinin dışında kendisiyle evlenmesinde bir haramlık olmayan kadınlara dokunduğunda abdestin bozulacağı ifade edilmiştir. Asıl itibariyle âyetin genel anlamında “Nisâ=kadınlar” ifâdesine bütün kadınlar girmekle beraber, başka delillerden hareketle Şafiî ulemâsı kendisiyle evlenilmesi yasak olan kadınlara dokunmanın abdesti bozmayacağını ifâde etmişlerdir.
Âyeti لمستم النساء.... = Lâ Mestum’un-Nisâe” yani “kadınlarla cîmâ etmiş iseniz…” şeklinde okuyan kıraât âlimlerimiz: Hamze, Kisâi ve Hâlefu’l-Âşir (rh.aleyhim)’dir. Bunlar, Lâm harfini med = uzatma harfsiz okumuşlardır. Uzatma harfi olmadan okumak ise mânâyı değiştirmiş ve kelimeye “cîmâ” mânâsı yüklemiştir. Âyeti Hanefî ulemâsı da böyle anlamış ve böylece hüküm vererek kadına dokunmak onun tenine dokunmak değildir. Tenine dokunmaktan dolayı abdest bozulmaz demişlerdir.
İki kıraâtte sahihtir. İkiside Kur’ân’dır. Üzerinde tartışılamaz. Ulemâ, Kur’ân’da başka âyetleri de kendi görüşlerini açıklamak için delil getirmişlerdir. Âyetin içerisinde geçen dokunma mânâsında En’am Sûresi 7. ayet ve Cin Sûresi 8. ayette لامس = dokunma, elle yoklama mânâsında kullanılmıştır. Şafiî ulemâmız bu âyetlerdeki kullanılış tarzını da delil olarak getirmişlerdir. İkinci mânâda kelimenin kullanılışı yani cîmâ etme manasında da şu âyetlerde ifade edilmiştir. Bakara Sûresi 236. ve 237. âyet, Ahzab Sûresi 49. ayet. Bu âyetleri de Hanefî ulemâmız kendi görüşlerine delil olarak ortaya koymuşlardır.
Bu konuda Sahâbenin kavlini de zikredelim:
“…Tarik b.Şihab (r.a.)’dan; Abdullah yani İbni Mes’ûd (r.a.)’dan, dedi ki: “Şâyet kadınlara dokunmuş iseniz” sözünün mânâsı hakkında dedi ki: “Cîmânın dışındaki şeylerdir.”1
“…Abdullah (r.a.)’dan, dedi ki: “Mulâmeset (dokunma), cîmânın dışındaki şeylerdir. Öpmek ondan (dokunmadandır) ve ondan (öpmeden dolayı) abdest gerekir.”2
“…Abdullah ibni Mes’ûd (r.a.)’dan, dedi ki: Öpmek Lems (dokunmakta)tandır ve ondan dolayı abdest gerekir.”3
“…İbni Ömer (r.a.)’dan: Şüphesiz Ömer b. Hattab (r.a) dedi ki: “Öpmek lemse (dokunmak)tandır ondan dolayı abdest alınız.’’4
“….Sâlim (r.a.) babasından dedi ki: “Adam karısını öptüğü ve eliyle okşadığında bu mulâmesettendir. Kim karısını öper ve onun eliyle okşarsa üzerine abdest almak gereklidir.”5
Bu sahâbeler âyetteki lemes kelimesinin dokunma olduğunu ifâde etmişlerdir. Şimdi Lemes kelimesinin cîmâ mânâsında olduğunu söyleyen sahâbelerin sözlerini zikredelim:
“…Ali (r.a.)’nun ashâbından, (onlarda) Ali (r.a.)’dan: “Kadınlara dokunmuş iseniz “ âyeti hakkında dedi ki: “O cîmâdır’’.6
“…İbni Abbas (r. a)’dan, dedi ki: el-Lams, mes, mübaşeret (mânâ olarak) cîmâya gider. Lâkin Allah (c.c.) dilediği şeyi dilediği şeye kinâye yapar.’’7
“…İkrime (r.a.), İbni Abbas (r.a.)’dan dedi ki: Mulâmeset (dokunmak), Mubâşeret (oynaşma), el-ifdâe (bekareti bozma, açama), er-Rafese (açık,saçıklık), el-Cîmâ (birleşme): Nikâh (evli olmak)dır. Lâkin Allah (c.c.) kinâye yapmıştır.”8
Sahabede bu ayetteki lems = dokunma kelimesinin ne mânâya geldiği noktasında böylece bir ihtilaf içerisindedir.
Şimdi de Şafiî ulemâsının bu konuda dayandığı hadisleri aktaralım:
“…Ebû Hureyre (r.a), Rasûlullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu nakletti: “Her âdemoğluna zînâdan bir şey isâbet eder. Gözlerin zînâsı bakmak, elin zînâsı dokunmak, nefsin zînâsı düşünmek ve heveslenmektir. Cinsel organı bunlarla hareketlenir yada hareketlenmez -cinsel organı,bunları doğrular ya da yalanlar.” 9
“İbni Abbas (r.a.)’dan: Maiz b. Mâlik’in (Rasûlullah’ın) yanında zînâ ettiğini îtiraf ettiği zaman Rasûlullah (s.a.s) dedi ki: “Belki sen onu öptün yada dokundun “….10
Abdullah (r.a.)’dan: Bir adam Nebî (s.a.s)’e gelerek dedi ki: Şüphesiz ki ben bir bostanda bir kadın buldum.Ondan cîmânın dışında her şeye isabet ettim Bana ne dilersen yap…..”11
“…Ebû Said el-Hudrî (r.a)’dan rivâyet edildiğine göre; Rasûlullah (s.a.s), iki türlü satıştan ve iki türlü giyimden nehyetmiştir:
Neyhettiği satışlar; mulâmese (dokunma yoluyla) ve munâneze (atışma)dır. Nehyettiği giyim şekilleri de; bir tek kumaşı sol omuzu üzerinden sarkıtıp diğer tarafını salıvermek ve kişinin avret yerini açık bırakarak veya avret yerinin üzerinde hiçbir şey olmadan bir tek elbise içerisinde dizlerini dikip oturmasıdır.”12
Bu hadisteki delil de hadiste geçen “mulâmese” denilen satış türüdür. Bu alıcının malı ellemesi sonucunda aldığına dâir bir hareket kabul edilirdi. Yani mulâmese kelimesi halkın arasında yaygın bir şekilde dokunma mânâsına kullanılmıştır.
Şimdi dokunmanın abdesti bozmadığını savunan âlimlerimizin dayandığı hadisleri zikredelim:
“….Âişe (r.a.) şöyle demiş: Bir gece Rasûlullah (s.a.s)’i yataktan kaybettim de kendisini araştırdım. Derken elim, secdegâhında iken onun ayaklarının altına dokunu verdi. Ayakları dikilmiş; kendisi: “Allah’ım senin gadâbından senin rızâna; azâbından affına sığınırım! Hem senden sana sığınırım! Sana karşı senâyı bitiremem! Sen kendini nasıl senâ ettiysen öylesin!” diyordu.”13
“…Urve (ra.)’dan, oda Âişe (r.a.)’dan, dedi ki: “Öpmeden dolayı namaz iâde edilmez. Rasâlullah (s.a.s) kadınlarından bazılarını öper namaz kılar ve (bu öpmeden dolayı da) abdest almazdı.”14
“… Âişe (r.a.)’dan: Şüphesiz ki Nebî (s.a.s) kadınlarından bazılarını öper namaza çıkar ve abdest almazdı.”14
Bu hadisin herkesce sahih kabul edilen bir rivayet yolu da vardır. Yalnız olayın ne zaman gerçekleştiği hakkında İhtilaf vardır.
“…Ummu Seleme (r.a.)’dan dedi ki: “Rasûlullah (s.a.s) öper sonra namaza çıkar ve abdesti de yenilemezdi.”15
“…Nebî (s.a.s) zevcesi Âişe (r.a) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah (s.a.s.)’in ön tarafında, ayaklarım O’nun Kıblesine (yani secde edeceği yere) gelmek üzere uyurdum. O, secdeye vardığı zaman eliyle beni dürterdi de ben ayaklarımı çekerdim. Secdeden kalktığı zaman yine uzatırdım. Âişe (r.a.) der ki: O zamanlarda evlerde kandiller (yani ışıklar) yoktu.”16
İmam Mâlik ve İmam Ahmed (rh.aleyhuma)’da ayetin iki kıraâtını ve hadislerin arasını cem etmişlerdir. İmam Kurtûbi (rh.a) bu konuda şunları kaydetmektedir:
“Mâlik der ki: Cima yoluyla mülâmesede bulunan kişi, (su bulamayacak olur¬sa) teyemmüm eder, el ile mülâmesede bulunan (dokunan) kimse ise, lez¬zet aldığı takdirde teyemmüm eder. Şehvetsiz olarak dokunacak olursa, abdest almasını gerektiren bir durum yoktur. Ahmed ve İshak da bu görüşte¬dir. Âyetin muktezâsı da budur.”17
İbni Kudâme (rh.a) “el-Kafi” adlı eserinde Hanbeli mezhebinin görüşünü şöyle aktarmaktadır:
“Üçüncüsü: Mezhebin zâhiri, şehvetle dokunulduğunda (abdesti) bozucudur. Âyet ve haberlerin arasının birleştirilmesi de onu (yani şehvetle dokunmanın) hâricindeki dokunmaların abdesti bozmaması(nı gerektirir). Çünkü dokunmak bir hades değildir. Ancak hadesi getirebilir. Bu konuda îtibar edilen hal onun hadesi getirdiğidir. Tıpkı uykuda olduğu gibi.”18
Ulemânın görüşlerinin özeti budur. Bu konuda bizim gibi âvam olan insanlara düşen onların görüşlerinden biriyle amel etmektir. Abdest konusu bir bütündür. Yani abdest konusunda hangi mezhebin görüşü alınıyorsa onun bozucu unsurları da alınmadır. Yani kişi abdestin bozcuları noktasında bir tercih hakkına sahip değildir. Kanın abdesti bozmadığını Şafiî mezhebinden, kadınlara dokunmanın abdesti bozmadığını Hanefî mezhebinden alıp her iki görüşü birleştirmesi câiz değildir. Buna ne ilmi yetmekte ne de yetkisi bulunmaktadır. Ama şunu yapabilir; Namazı Hanefî mezhebine göre kılıp, abdesti Şafiî mezhebine göre alabilir. Çünkü konular birbirinden ayrıdır. Tabii bunda da ulemâ arasında ihtilaf bulunmakla birlikte çoğunluk âlimlerin görüşlerine göre böyle yapılabilir.
İşin aslında Sahâbe devrinde bu konuda iki görüş vardır. Bu iki görüşten biriyle amel esastır.
Bazılarının ictihâdî meseleleri anlamadan mutlaka birinin abdesti yoktur. Ondan dolayı onu abdestsiz kabul edip arkasında namaz kılmaması olayı bidattır. Çünkü bu şu demektir: Ya Ali (r.a) arkasında Ömer (r.a)’in namaz kılmaması veya Ömer (r.a) , Ali (r.a) arkasında namaz kılmaması demektir. Bu iki hâlinde olmadığı sabittir. Her biri kendi ictihâdî üzerine kalmakla beraber birbirlerinin arkasında namaz kılmışlardır. Önemli olan yaptığımız amelin şer’î bir delîlinin olmasıdır.
(Beyhaki Sunenu’l-Kubra (1/217) K.Taharet bab:- hdsno: 609 &İbni Ebi Şeybe Musannef(1/193) K .Taharet bab: 199 Hdsno:7 Veki>Sufyan>Muğîre> İbrahim> Abdullah tarikiyle &Beyhaki Marifestu’s-Sunenve’l-Asar (1/214) K. Tahâret bab: 26 Hdsno: 176=Bu isnad mevsul, sahihtir.&Tahavi Ahkamu’l-Kur’an (1/89)Hdsno: 83)
(Said b. Mansur Sunen (4/1257) Hdsno: 638 Kitabın tahkikçisi hadis için: Senedindeki adamlar sikadır lakin hadis zayıftır. Şabi ve İbni Mes’ud arasındaki kopukluktan dolayı…)
(Said b. Mansur Sunen (4/1259) Hdsno: 639 &DarekutniSunen (1/109) K. taharet bab: 53 Hdsno: 517 İmam Hadis için: “sahih”demiştir. &Beyhaki Sunenu’l-Kubra(1/217) K. Taharet bab:- hdsno: 610 &Beyhaki Marifetu’s-Sunenve’l-Asar (1/214) K. Taharet bab:- Hdsno: 174 &Beyhaki Hilafiyat (2/158-9) K.Taharet mesele: 19 Hdsno: 429 &Diyauddin Makdisi es-Sunenve’l-Ahkam (1/155) K. Taharet bab: 124 hdsno: 443 &Suneni Esrem (sf/275) Hdsno: 143&İbnMunzir el-Evsat (1/229) K.Taharet Bab:- Hdsno: 11)
(Beyhaki Sunenu’l-Kubra (1/217) K.Taharet bab:- Hdsno: 608 &Beyhaki Hilafiyat (2/156) K.Taharet Mesele: 19 Hdsno: 427 &Darekutni Sunen (1/108-9) K. Taharet bab: 53 Hdsno: 510 “sahih” denilmiştir.)
( Musnedi Şafii(1/180) K.Taharet bab: 28 Hdsno: 61 =Sahih &Beyhaki Sunenu’l-Kubra(17218) K. Taharet bab:- Hdsno:611&Beyhaki Marifetu’s-Sunenve’l-Asar (1/213) K.Taharet bab:26 Hdsno: 172 &Beyhaki Hilafiyat (2/157-8) K.Taharet Mesele: 19 Hdsno: 428=İmam Hadis ile ilgili olarak: Hakeza Malik Muvatta’da böyle rivayet etti. Onun sıhhatinden şüphe duyan tek bir kişi bile yoktur.” &Darekutni Sunen(1/109) K. Taharet bab: 53 Hdsno: 511= İmam Hadis için “Sahih” demiştir.&İbnMunzir el-Evsat(1/229) K.Taharet bab:- Hdsno: 10 &Muvatta (1/57) K.Taharet bab:16 Hdsno: 64 &Diyauddin Makdisi es-Sunenve’l-Ahkam (1/155) K.Taharet bab: 124 Hdsno: 442)
(İbni Ebi Şeybe Musannef (1/192) K.Taharet Bab: 199 hdsno: 5 &İbni Munzir el-Evsat (1/228) K.Taharet bab:- Hdso: 6 = Muhammed b. Nasr>Yahya b. Yahya>Hişam>Eşas>Şa’bi> Ali senediyle: “Lems cimadır. Lakin Allah onda kinaye yapmıştır” lafzıyla.)
(İbni Ebi Şeybe Musannef (1/194) K.Taharet bab: 199 hdsno: 15)
(İbni Munzir el-Evsat (1/228) K. Taharet bab:- Hdsno: 7 & Said b. Mansur Sunen (4/ 1265)Hdsno: 641= Nikah kelimesi olmadan. İsnadının sahih olduğu bildirilmiştir.)
(İbni Huzeyme Sahih (1/42)K.Vudu Bab:- Hdsno: 30 itisam y. &İbni Huzeyme Sahih(1/209 K.Vudu bab: 23 Hdsno: 30 &İbni Hibban Sahih (6/300) K.Hudud bab:- Hdsno: 4405 &İbni Hiban et-Taksim ve’l-Enva(4/471) Hdsno: 3789)
?....(Abd b.Humeyd Musned(1/445-6) Hdsno: 569=Sahih)
(Said b. Mansur Sunen ( 5/360) Hdsno: 1102 &Beyhaki Sunenu’l-Kubra(1/218) K. Taharet bab:- Hdsno:613 6 Beyhaki Hilafiyat(2/164) K.Taharet mesele:19 Hdsno: 434 &Beyhaki Marifetu’s-Sunenve’l-Asar (1/215) K.Taharet bab: 26 Hdsno: 177 nolu hadisin ardına numarasız olarak kaydedilmiştir. İmam Beyhaki bu hadisten sonra şunu zikretmektedir: “Önceki kitabında Şafii dedi ki: “İnsanlardan bazıları bize muhalif olarak mahfuz olmayan bir hadisle delil getirerek öpmeden dolayı abdestin olmadığını söylediler. “İmam Şafii bununla Hz. Aişe(r.a)’nin hadisini kast etmektedir”.& Hakim Mustedrek(1/610) K.Taharet bab: 201 Hdsno: 484&Tirmizi (5/226) K.Tefsir bab: 12 Hdsno: 3312 Hasen-sahih &Darekutni Sunen(1/102) K.Tahret bab:53 Hdsno:477 &Ahmed b.HanbelMusned(5/244) Hdsno:22463 &Ahmed b. Hanbel Musned(36/426) Hdsno: 22112=Şuayb Arnavut hadis için: Salih liĞayrihi demiştir. &Abd b. Humeyd Sunen(1/143-4) Hdsno: 110) İsnadı zayıf metni sahihtir.)
(Ebu Davud (12/419) K. Buyubab: 24 Hdsno: 3377 & Buhari (4/95) K. Buyubab: 63 Hdsno: 97=hadisin son kısmı yoktur. &Muslim (7/590) K. Buyu bab:1 Hdsno:3 &İbni Mace(6/144) K.Ticaret bab: 12 Hdsno: 2170 &Nesai (7/ 344) K.Buyu bab: 24 Hdsno:4487 &Ahmed b. Hanbel Musned (3/6) Hdsno:1136 &Ebu Ya’la Mavsili (1/420)Hdsno:972 &Darimi Sunen (5/385) K.Buyu Bab: 28 Hdsno: 2565 &Musnedi Humeydi (2/4) Hdsno: 747)
( Muslim (3/284) K.Salat bab:42 Hdsno:222&Beyhaki Sunenu’l-Kubra(1/221) K.Taharet bab:- Hdsno: 618 &Darekutni Sunen (1/108) K.Taharet baba: 53 hdsno: 506-8 = lafız farklılıklarıyla beraber &Beyhaki Hilafiyat( 2/210) K.Taharet Mesele : 19 Hdsno:498 = farklı lafızlarla & İshak b.Rahuveyh Musned(2/75) Hdsno: 544/1= İsnadı sahihtir. & Ebu Davud (3/384) K.Salat bab: 147-8 Hdsno: 879 &Nesai (1/126) K. Taharet bab:120 Hdsno: 169&İbniHuzeyme sahih (3/1/329) K.Salat bab:192 Hdsno: 655 &İbniHibban Sahih(4/196-7) K.Salat bab:- Hdsno: 1929 & Ebu Ya’la Mavsili (4/136-7) Hdsno: 4547 &İbniMace (10/24) K. Dua bab: 3 Hdsno: 3841 &Ahmed b.Hanbel Musned(6/202) hdsno: 26174)
(Heysemi Mecmeu’z-Zevaid(1/561) K.Taharet bab: 61 Hdsno: 1281=Taberani Evsat’ta rivayet etmiştir. onda Said b. Bişr vardır. Şabi ve onun dışındakiler onu sika görmüştür. Yahya ve cemaat onu zayıf görmüştür. &Heysemi Mu’cemu’l-Bahreyn(1/350-1) K.Taharet bab: 41 Hdsno: 437 &Beyhaki Hilafiyat (2/179) K.Taharet Mesele:19 Hdsno: 450)
Heysemi Mecmeu’z-Zevaid (1/560) K.Taharet bab: 61 Hdsno: 1280= Taberani Evsat’ta rivayet etmiştir. Onda Yezid b. Sinan e-Rahavi vardır. Ahmed,Yahya be ibnu Medeni onu zayıf görmüştür. Buhari ve Ebi hatim onu sika görmüştür. Mervan b. Muaviye sağlamdır. Geriye kalan ricali mevsuktur.)
(Buhari (1/477-8) K.Salat bab: 22 Hdsno: 34 &Ahmed b.Hanbel Musned(42/75) Hdsno: 25148 =Şuayb Arnavut hadis için: Şeyhaynin şartı üzere isnadı sahihtir. &Muslim (3/332) K.Salat bab: 51 Hdsno: 267 & İmam Şafii Kitabu’s-Sunen (sf/119) Hdsno: 123 &Nesai (1/126) K. Taharet bab: 120hdsno: 168 &Nesai Sunenu’l-Kubra (1/27) K.Taharet bab:- Hdsno: 156 &Muvatta (1/152) K.Salatul-Leyl Bab: 1 Hdsno: 2 &İbni Hibban Sahih(4/41) K.Salat Bab:- Hdsno: 2340)
( Camiu Li Ahkamil Kur’an (5/245) çev: M. Beşir Eryarsoy Buruc y.)
(İbni Kudame el-Kafi (1/84-5) 1.bsm.2002/1421 Daru’l-Kutubu’l-İlmiyye Beyrut-Lubnan.)