21 Mart 2025 - Cuma

Şu anda buradasınız: / BOYNU VE ENSEYİ MESH ETME İLE İLGİLİ HADİSLERLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMA
BOYNU VE ENSEYİ MESH ETME İLE İLGİLİ HADİSLERLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMA

BOYNU VE ENSEYİ MESH ETME İLE İLGİLİ HADİSLERLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMA SEYFÜLİSLAM ÇAPANOĞLU

Öncelikle bu konu ile ilgili rivayetleri zikredelim:
1. Hadis
“…Leys, Talha b. Musarrif’in babasından rivayetine göre dedesi şöyle demiştir: “Ben Rasulu Ekrem (s.a.s.)’i başını “kazal” denilen arka kısmına kadar bir kere mesh ederken gördüm.”
Musedded dedi ki: “Ve başını ön kısmından ensesine kadar meşhetti. Öyle ki ellerini ta kulaklarının altından(çekip) çıkardı.”
Ebu Davud dedi ki: “Musedded demiştir ki: Ben bunu Yahya’ya anlattım da kabul etmedi.”
Ebu Davud dedi ki: Ben Ahmed b. Hanbel’i: İddiaya göre bu hadisi ibni Uyeyne de kabul etmezmiş ve-Talha babasından(babası da) dedisinden (işitmiş) bu ne biçim senet böyle dermiş.” Derken işittim.1 İmam Bedreddin el-Ayni (rh.a.) imam Tahavi (rh.a.)’nin “Şerhu Meani’l-Asar”ına yazmış olduğu Tahkik ve şerh olan “Nuhbu’l-Efkar fi tenkihmebeniy el-Ahbar fi Şerhi Meani’l-Asar” adlı eserde bu hadisin ricali il ilgili olarak şunları söylemiştir:
“ Abdussamed, cemaat ondan rivayet etmiştir.
Ve Ebu Abdulvaris b. Said el-Basriy cemaat ondan rivayet etmiştir.
Hafs b. Ğays, Küfe’nin kadısı, Ebu Hanife’nin ashabından cemaat ondan rivayet etmiştir.
Leys; “O İbni Ebi Suleyman el-Kureyşi, el-Kufi’dir. Muslim onunla ilişkili olanları onun dışındakilerden rivayet etmiştir. Ondan Ebu Hanife rivayet etmiş ve Yahya onun hakkında “la be’se bihi” demiştir.
Talha bin Musarrif bin Amr,el-Kufi, cemaat ondan rivayet etmiştir.
Babası Musarrif bin Amr bin Kab (için) deniliyor ki: “O Sahabedir.”
Ve dedesi Amr b. Ka’b(r.a.)’da Sahabedir.
(…)
Ebi Hatim: Musarrif bin Ka’b bin Amr el-Yamî babasından rivayet etti. Bazıları dedi ki: O sahabedir. Ondan oğlu Talha rivayet etmiştir. Babamı şöyle derken işittim, diyordu ki: “Bu bir  hatadır. Talha  ensardan bir adamdır. O İbn Musarrif (Musarrifin oğlu) değildir. Şayet Musarrif’in oğlu olsa idi,onda ihtilaf edilmezdik.2 
Ebu Nuaym el-İsfahani (rh.a.) “Marifetu’s-Sahabe”adlı eserinde “Amr b. Kab el-Yamî hakkında şunları söylemektedir:
“2071- Amr b. Kab el-Yamî
Denilir ki: Kab b. Amr el-Yamî, Talha b. Musarrif’in dedesi dir. Bize Vehb  bin Cuveyriye ve  Vehb  b. Muhammed el-Bunaniy ikisi bildirip dediler ki: Bize Abdulvaris b. Said(h) Bize Muhammed bin Ahmedibni el-Hasan bildirdi; oda, Bize  Muhammed bin Osman bin EbiŞeybe bildirdi; oda, bize Yahya el-Hamaniy bildirdi; oda, bize Abdulvarisibn Sa’d,Leys’den, oda Talha bin Musarrif’den ; oda babasından ; oda dedesinden bildirip dedi ki:
“Rasulullah (s.a.s.)’ı abdest alırken gördüm. Başını bir kere mesh etti. Hatta kazal (yani) boynun ön taraffına ulaşıncaya kadar (başını mesh etti.)
Mu’temer bin Suleymanve Hafs b Ğıyas ve İsmail 

bin Zekariyya Leys’den oda Talha’dan onun benzerini rivayet etti.”3 
İbnu’l-Esir (rh.a.) “Usdu’l-Ğabe fi Marifetu’s-Sahabe” adlı eserinde (3/397-8) aynı hadisi zikretmiş yalnız ravi Musarrif hakkında şu ek bilgileri vermiştir: “Ashabu’l-Hadis’ten  bazılarıdediki: “Talha b. Musarrif’in dedesi, “Sahr b. Amr”dır. Başkaları da dedi ki: “Kab bin. Amr”dır.
İbni Hacer Askalani (rh.a.) “el-Asabe fi Temyizi’s-Sahabe”adlı eserin (4/495)’de Musarrif bin Kab hakkında aynı şeyleri nakletmiştir.
İbniSa’d (rh.a.) “Tabakatu’l-Kubra” adlı eserinde (8/428)’de ek olarak şunu ifade etmiştir:
“…Talha “sika”(güvenilir) bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salihtir.”
Hadise muhaddislerin zayıf dediğini gördük. Zayıflığın sebebi ravilerden biri olan “Leys”den kaynaklandığı ifade edilmiştir. El-Ayni(rh.a.) onun hakkın da Yahya el-Kattan’ın “La be’se bihi onda bir beis yoktur” demesini tadil lafızlarından saymıştır. Dolayısıyla sikanın mertebelerinde değerlendirmiştir.
Talha ve babası ve onun babası meselesinde de ihtilaf edildiği görülüyor. Şunu söylemek mümkündür ki; Talha b. Musarrif’in hadisleri salihtir.” İbni Sad (rh.a.)’ın sözünden hareketle hadise sahih demek veya hasen demek mümkündür.
Ancak Ebu Davud (rh.a.)’ın hadis alış metoduna göre de hadis zayıftır. Çünkü hadisle ilgili açıklamada bulunması bunu göstermektedir.
2. Hadis
“….Talha babasından ve dedesinden dedi ki:
“Nebi (s.a.s.)’i abdest alırken gördüm. Elini başının üstüne koydu sonra onu başının arkasına götürdü. Sonra onu(yani ellerini) çenesinin altından çıkardı.”4
3. Hadis
“… Talha babası kanalıyla dedesinin (r.a.); Rasulullah (s.a.s.)’ı başını mesh ederken gördüğü, boğazın başlangıç kısmı dâhil olmak üzere bir kere mesh ettiği, rivayetini bildirir ve der ki: “Burada ki kazal kelimesi, boğazın arka tarafıdır/ensedir.”5 
4. Hadis
“Boynu mesh etmek, boynu kelepçelemekten emin kılar.” Garibtir. İbni Salah el-Vasıt üzerine söylediği sözlerinde dedi ki: “Merfuan bilinmez, ancak o bazı selefin sözleridir.” Nevevi Muhezzeb Şerhinde ve onun dışındakiler de dedi ki: (Bu) mevzudur. (Uydurmadır. Rasulullah s.a.s, sözü değildir.)6 
Bu hadisin uydurma olduğunda şüphe yoktur. Lakin bundan sonra zikredeceğimiz ibni Ömer (r.a.) hadisi zayıf olarak değerlendirilmiştir. Bu hadise geçmeden Ali el-Kari (rh.a.) bu hadisle ilgili olarak vermiş olduğu izahatı zikredelim. Çünkü iki hadisi de ilgilendiren bir açıklamadır. O Diyor ki:
“ Nevevi mevzu olduğunu söyledi. Ben de derim ki: Ebu Ubeyd el-Kasım, Musa bin Talha’dan buna benzer rivayeti vardır. Aslında hadis her ne kadar mevkuf ise de, hükmen merfu’dur. Zira böyle bir söz, dirayet ile değil, ancak rivayet yoluyla söylenebilir. Müsned-i Firdevs’te zaif fakat merfu olarak İbni Ömer’den gelen rivayet de bunu teyid eder. Fezail-i A’mal’de zayıf sened ile amel etmek ittifaklı olarak caizdir. Bunun için imamlarımız enseyi mesh etmeyi müstehab veya sünnet olarak kabul etmişlerdir.7 
5. Hadis
“… İbni Ömer Hadis; Nebi (s.a.s.) dedi ki: “Kim abdest alır ve onda boynunu mesh ederse kıyamet gününün boyunduruklarından kendini korur.”8 
İbni Hacer Askalani (rh.a.), bu hadisi zikrettikten sonra şunları demiştir:
“Ebu Nuaymİsfahani “Tarihu Esbahan” da dedi ki: “Bize Muhammed bin Ahmed bildirdi; oda, bize Abdurahman bin Davud bildirdi; oda, bize Osman b. Harzad bildirdi; oda bize  Ömer b. Muhammed bin el-Hasen bildirdi; oda, bize Muhammed b. Amr el-Ensari Enes bin Sirin’den; oda, İbni Ömer’den bildirerek: O (ibni Ömer) abdest aldığı zaman boynunu mesh edip akabinde dedi ki: “Rasulullah (s.a.s.) dedi ki: “Kim abdest alır ve boynunu mesh ederse kıyamet gününün boyunduruklarından ona boyunduruk  yoktur.”
Bahr’da Ruyani: “Boynun mesh edilmesini Şafii zikretmedi (demiştir.)
Bizim ashabımız: O (yani boynu mesh etmek) sünnettir. Ben (bu konu ile ilgili)bir cüz okudum.  Ebu’l-Huseyn bin Faris onu,Fuleyh bin Suleyman’dan oda; Nafi’den ; oda, İbn i Ömer isnadıyla rivayet etti: “Nebi (s.a.s.) dedi ki: Kim Abdest alır ve boynunun üzerini eliyle mesh ederse kıyamet günü boyunduruktan korunur.” Dedi ki: “İnşa Allah bu hadis sahihtir.
Derim ki: İbni Faris ve Fuleyh arasında bir boşluk (kesiklik) vardır. Ona bakılır.9 
Ramiz Halid Hac Hasen’de bu hadisi mevzuatında zikrettikten sonra hadisle ilgili olarak şunları söylemiştir:
“… Bu hadis İbni Ömer’den iki yolla rivayet edilmiştir. Birincisi Ebu Nuaym Tarihi Esbehan’da rivayet etti. Ebu Mansur ed-Deylemi Musnedi’l-Firdevsinde Muhammed bin Ahmed bin Muhammed, Abdurrahman bin  Davud, Osman bin Harrazaz,Amr bin Muhammed bin el-Hasan el-Mekteb, Muhammed b. Amr bin Ubeyd el-Ensari , Enes bin Sirin, İbn Ömer tarikiyle  rivayet etmiştir. Bu isnad hakkında:
1) Muhammed bin Ahmed bin Muhammed: “ Bu isimde Ebu Nuaym’ın üç Şeyhi vardır. Lakin İraki bu senedi zikrederek; o Ebu Bekr el-MufidelCurcarai’dir. (demiştir. Ebu Velid el-Baci dedi ki: Ebu Bekr el-Mufid o isnadların kendine okunduğunu inkar etti.” Burkan dedi ki: “O hüccet değildir. Hatib Bağdadi dedi ki: “Mechul şeyhlerden münkerler rivayet etmiştir. İbni Makule dedi ki: kesinlikle zayıftır. Ez-Zehebi dedi ki: Onun zayıflığı üzerinde toplanılmıştır ve itham edilmiştir. İbni Hacer demiştir ki: Muttehemdir (Yani bazı şeylerle itham edilmiştir)
2) Amr b. Muhammed b. Hasen el-Mekteb: Onun kim olduğu bana açık değildir. Lakin kesin bir ifade ile Elbani; O Amr ibn Muhammed bin el-Hasen ez-Zamin’dir. E’sam (diye) bilinir. İbni Hibban dedi ki: Şeyhin, sikalardan munakir ve zayıf şeyler ki- onların hadislerinden bilinmeyen ve muhaddislerin isimlerini bırakarak, rivayet ettikleri (rivayetleri vardır)… Darekutni dedi ki: Munkeru’l-Hadistir. Hâkim dedi ki: ondan (kendi yanında) bir şey (yani bir hadis) bulunmayan bir kavmin hadislerini rivayet ederek hadisleri mevzuya düşmüştür.
3) Muhammed bin Amr bin Ubeyd el-Ensari el-Basri:  Yahya bin Said el-Kahtani (onun hakkında): Cidden zayıftır. İbni Main ve Yakubb.Sufyan dedi ki: Zayıftır. İbni Hibban dedi ki: Meşhurlardan menakır ile tek kalmış kimsedir. İbni Adi dedi ki: “Hadisleri “ifradat” lardandır. Zehebi dedi ki: O Zayıftır. İbni Hacer dedi ki: Zayıftır.
Hadisin ikinci geliş yolu: İbni Dakiku’l-İyd “el-İmam” (adlı eserin) da onu zikrederek dedi ki: “….el-Mensucer bin es-Salt Ebi Dahhak, Muslim bin Ziyad el-Hanefi, Fuleyh-yani ibni Suleyman el Medeni-Nafi, ibni Ömer’den dedi ki: “ Rasulullah (s.a.s.) dedi ki: “Kim abdest alır ve ellerini  boynunun üzerine (koyup) mesh ederse kıyamet günü boyunduruktan emin olur.”
(…) Bu isnad da:
1) Muslim bin Ziyad el-Hanifi: Zehebi dedi ki: Muslim bin Ziyad el-Hanefi Fuleyh’den: Boynun meshi hakkındaki yalan haberi getirendir.
2) Fuleyh bin Suleyman Ebu Yahya el-Medeni: İbni Main ibnu’l-Medeni, Ebu Zura’, Ebu Hatim, Nesai onu zayıf görmüştür. İbni Hacer dedi ki: Saduktur. Hatası çoktur. İsnadı vahindir. Önceden geçtiği üzere Zehebi onun hadisi için “Kezzab” olarak nitelendirme yapmıştır. 10 
Bu hadisle ilgili olarak İbni Mulakkin (rh.a.) şunları söylemiştir:
“Hadis gariptir. Onu bilmiyorum ancak Musa bin Talha’nın kelamı olarak biliyorum. Bunun gibi onun Ebu Ubeyd ‘den garib olarak rivayeti vardır. Nevevi el-Vasit üzerine söylediği sözlerinde dedi ki: “Boynun meshi hakkında sahih bir şey yoktur.”11 
Bu konuda ibni Mulakkin (rh.a.) söylediği Musa bin Talha’nın  sözü  şöyledir:
“Ali bin. Sabit ve Abdurrahman bin Mehdi ikisi bize el-Mesudiy’den oda, Kasım bin Abdurrahmandan oda, Musa bin Talha’dan bildirerek dedi ki:
Kim başıyla beraber kafasınıda mesh ederse kıyamet günü boyunduruktan korunur.”12 
Bu eserin sıhhati noktasında kitabın tahkikçisi Ebi Abdullah Muhammed Hasan İsmail eş-Şafii: İsnadı zayıf  demiştir.
İbni Hacer (rh.a.) bu eser için şunları  söylemektedir:
“Eğer mevkuf ise hükmen merfudur. Çünkü bu rey yönüyle konuşulacak(meseleler den) değildir. O bu haliyle murseldir.”13 
Ahmed Osmani et-Tahanevi (rh.a.) ibni Hacer (rh.a.) sözlerine yer verdikten sonra eserin  hükmüne dair olarak  şunları  söylemiştir:
“İbni Hacer’in hadisin ravilerindenbahs etmemesi ona göre onların güvenilir olduğuna delalet etmektedir.”13 (Ahmed Osmani et-Tahaneviİlau’s-Sunen/Hadislerle Hanifi Fıkhı(1/118) çev: Ahmet Yücel Misvak y.)
6. Hadis
“ Ebu Hureyre (r.a.)’dan dedi ki: Rasulullah (s.a.s.) dedi ki: Abdest ile  emredildim. Abdestimin farzlarını Cebrail (bildirdi). Onun hakkında benim sünnetim; istinca, mazmaza,istinşak,iki kulağı yıkamak,sakalı hilallemek, enseyi mesh etmektir.(Bunlar)abdestin tamamlayıcısıdır.”14 
İmam Makdisi bu hadisin ardına şunları söylemiştir:
“ İbrahim bin Ebi Yahya ibni EbiZib’den oda, Zuhri’den, oda Ebi Seleme’den oda, Ebi Hureyre’den rivayet etmiştir. İbrahim Metruku’l-hadistir.15 
Ramiz Halid’de bu hadisin ardına şunları kaydetmiştir:
“İbni Adiy el-Kamil’de İbrahim bin Ebi Yahya, İbniEbiZib, ez-Zuhri, Ebi  Seleme,  Ebu Hureyre tarikiyle rivayet etmiştir. Bu isnad hakkında: “İbrahim bin Muhammed bin Ebi Yahya el-Eslemi (hakkında): Yahya el-Kattan, Ali bin el-Mediniy, Ebu Hatim, Bezzar, İbni Hibban onu “Kezzab” olarak değerlendirmişlerdir. İbni Maiz ve Ahmed dedi ki: Onun hadisleri yazılmaz.” İbni Hacer dedi ki: O metruktür. Hadis cidden zayıftır. AbbdulhakAhkamu’l-Vusta’da onu zayıf görmüştür.16 
7. Hadis
“ Vail bin Hucr’dan dedi ki: 
(…)
Sonra boynunu ve sakalının içini yüzündeki suyun fazlalığıyla meshetti….ve boynunu ve sakalının içini başının  fazlalılığı olan su ile mesh etti…..”17 
İmam Heysemi (rh.a.), bu hadisi zikrettikten sonra hadisle ilgili olarak şunları  söylemiştir:
“Taberani Kebir’de ve Bezzar rivayet etmiştir. Onda Said Abdulcabbar vardır. Nesai dedi ki: Kavi değildir. İbniHibbanSikatta onu zikretmiştir. Bezzar ve Taberani’nin senedinde ki Muhammed bin Hucr zayıftır….18 
Ahmed e-Osmani et-Tahanevi (rha) bu hadisle ilgili olarak şunları söylemektedir:
“Taberani’nin rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) enseden kulakların ardından boyun altına kadar mesh etmiştir. Bezzar’ınVail b. Hucr (r.a.)’dan nakline göre de Rasulullah (s.a.s.) başını ve kulaklarının dışını üçer defa ayrıca ensesini de mesh etmiştir. Sakallarının dışını da üç defa meshettiğini söylediğini zannediyorum. Hadisin isnadında bulunan Muhammed b. Hucr hakkında Zehebi “bir takım münker rivayetleri bulunmaktadır.”, Buhari “rivayetinde bazı şüpheler bulunmaktadır”, Ebu Hatim ise “Kufe’li bir hadis şeyhidir.” Şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır (İbni Hacer Lisanu’l-Mizan V,119) daha önce de belirttiğimiz üzere ihtilaf edilmekle birlikte “şeyh” ta’dil lafızlarındandır.”19 
Yani hadis zayıf olarak değerlendirilse bile adab konusunda delil olarak kullanıla bilinir. Lakin bu söylediğim şey bile ulema arasında tartışmalıdır.
İmam Nevevi (rha) “Ravdatu’t-Talibin” adlı eserinde bu konuyu şöyle zikretmektedir:
“ 12- Boynun mesh edilmesi: O sünnet midir yoksa edeb midir? Bu konuda iki görüş vardır. Sunnet ve edeb işin güzel görünmesi (müstehablık) da ortaktırlar. Lakin sünnet bir işi tekid(yani devamlı) yapmaktır. Edeb bunun dışındadır…
Derim ki: Ashabımızın çoğunluğunun görüşü onun (boynun) mesh edilmemesidir. Çünkü asıl olarak o konuda bir şeye yoktur. Bundan dolayı eş-Şafii ve önceki ashabı onu (yani boynu mesh etmeyi) zikretmemişlerdir. Bu en doğru olandır. Allah en iyisinibilir.”20 
İmam Nevevi (rh.a.)’nin zikretmiş olduğu bu mesele de İmam Şafii ve onun önceki arkadaşlarının bu konuda bir şey söylememesi onun bu konuyu Şafii fıkhına almamasının  sebebidir. Diğer mezheb kitablarında durumun ne olduğuna bakalım.
Öncelikle bu konuda Ehl-i Sünnet alimlerinin ihtilaflarını derleyen iki müctehid alimin kitabından söz edeceğiz.
Birincisi 239 Hicride  doğup 321 de vefat eden İmam  Tahavi (rh.a.) kayb olan “İhtilafu’l-Ulema”sını  zikredelim. Bu eser günümüz de halen kayıptır. Lakin İmam Cessas ( ö: 370)’de konu başlıkları ve ulemanın görüşlerini kayd etmek şeklinde bir muhtasarını hazırlamıştır. Eser Muhtasar yani kısaltılmış haliyle 5 cilttir. Bu konu başlıkları içerisinde bu konuyu yani boyna mesh etme konusunu bulamamaktayız.
İkinci eser de Hicri 318 senesinde vefat eden Ebi Bekr Muhammed bin İbrahim bin el-Munzir en-Nisaburi (rh.a.) “el-Evsatmine’s-Sunenve’l-İcmave’l-İhtilaf” adlı eseridir. Bu eser İslam ulemasının üzerinde ihtilaf ettiği her konuyu delilleriyle birlikte ele alan bir eserdir. Burada da bu konunun zikredildiğine rastlayamamaktayız.
Hanifi mezhebini muteber kitablarından  “el-Hidaye de bu konuya yer verilmemiştir. İmam Zeylai’de “Nasbu’r-Raye”de bu konu ile ilgili hiçbir şey söylememiştir. İmam Bedreddin Ayni (rh.a.)’de Hidaye şerhin de “Furu” başlığı altında bu konuya kendisi değinmiştir. İmam Mergini hicri 593 senesinde vefat etmiştir.  Bu da oldukça geç bir dönem sayılır. İmam Ayni Hidaye şerhinde şunları söylemektedir:
“ Boynu meshe gelince: Bizim ashabımızın öncekilerinden konu hakkında rivayet yoktur. “Şerhu’t-Tahavide” dedi ki: “Fakih Ebu Cafer İbni Ömer boynunu mesh ederdi rivayetine ittiba en boynunu mesh ederdi.” Et-Tuhfe’de de: “Şeyhler boynun meshi hakkında ihtilaf etmişlerdir. Ebu Bekr el-Ameş: O sünnettir, dedi. Ebu Bekr el-İskafi; O adabtır, dedi.”21 
İmam Ayni (rh.a)i dediğini burada tekrar vurgulayalım: “Bizim ashabımızın öncekilerinden konu hakkında rivayet yoktur.”
Mesele İmam Muhammed (rh.a.), “ el-Asl”adlı kitabında bu mesele yoktur. 
İmam Serahsi (rh.a.) şunu söylemektedir:
“Burada boynun mesh edilmesini de anmadı. Âlimlerimizden bir kısmı, bunun abdest işlerinden olmadığını söylemişlerdir. Ama en doğrusu bunun abdestte mustehab olduğudur.22 
İmam Malik (rh.a.), Muvatta’sında bu konuya yer vermemesi de o dönemde bu konunun ulemanın gündeminde olmadığına ışık tutmaktadır.
Bu bilgilerden sonra şunu söylemek mümkündür ki büyük imamlarımızın nezdinde böyle bir tartışma olmamıştır. Bunu fıkıhlarında işlememişlerdir. Hicri 400’lu yıllarda bu konuşulmuş olmalı ki özellikle imam Tahavi ve İbnMunzir (rh.a.) gibi ulemanın ihtilafını konuşan ve delilleriyle anlatan imamlar kitaplarında bu konulara yer ayırmamışlardır. Çünkü Ulemanın konuşmadığı bir konuyu söz konusu etmemişlerdir. Kendileri de müctehid oldukları halde kendileri de buna değinmemişlerdir. İki imamda hicri 300’lü yıllarda vefat ettiklerine göre bunun 400’lü yıllarda konuşulması öngörüsünü sağlamlaştırır. Demek ki hicri 300 yıllara kadar yaşayan müctehid âlimler boynun meshi ile ilgili hadisleri bir şey kabul etmemişlerdir.
Konu ile ilgili olarak Vehbe Zuhayli  (rh.a.) şunları kaydetmiştir:
“Hanefilerin dışında cumhura göre boynun su ile mesh edilmesi de mekruhtur. Çünkü onlara göre bu davranış, dinde bir aşırılık ve gereksiz yere şiddet göstermektir. Şafiiler bu konuda herhangi bir delil sabit olmadığı için boynun mesh edilmesi sünnet değildir, demiştir.  Nevevi “hatta o bidattır” demiştir. Malikilerde o mekruh bir bidattır” demektedirler.23 
Adrurrahman Ceziri’nin başkanlığında hazırlanan, “Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı” adlı eserin (1/105-106)’da Malikilerin boynu meshetmeyi mekruh, Şafiilerden bazılarına göre sünnet, Hanbelîlere göre tenzihen mekruh” olarak bildirilmiştir.
Kitaplara yerleşmiş olan şeklide budur. Lakin bunu sünnet kabul eden ulema daha sonra ortaya çıkmıştır. Mesele Şafiilerden İmam Beğavi (rh.a.) (ö: 516) “et-Tehzib” adlı fıkha dair yazdığı eserinde başa ve kulaklara tabi olduğundan boynun meshini mustehab olarak zikretmiştir. Bunu da iki meshin gurresi olarak görmüştür.24 
 İmam Ruyani (rh.a.) (ö: 506) “Bahru’l-Mezheb” adlı eserinde İbni Ömer (r.a.) gelen hadisi zikrederek oda bunu başın meshindeki gurresi olarak değerlendirmiştir. Ama imam Şafii’den bunun zikredilmediğini ide ifade etmiştir.25 
Geri kalan Şafii uleması İmam Nevevi (rh.a.) dediği gibi olayı algılar. Bu işi bidat olarak adlandırırlar.
İbni Abidin(rh.a.) konu ile ilgili olarak Hanefi mezhebini son görüşünü söyle belirtir:
“Boynuna meshetmek müstehaptır. Sahih olan budur. Fakat sünnet olduğunu söyleyenler de vardır. Nitekim ‘el-Bahr’ ve diğer kitaplarda sünnet olduğu bildirilmiştir. Boynuna ellerinin arkasıyla meshetmek el arkasındaki ıslaklık müsta’mel olmadığı içindir. ‘el-Münye’ sahibi yeni su ile mesh edilir; demişse de buna hacet yoktur. Nitekim büyük ‘Münye’ şerhinde de beyan edilmiştir. Yine ‘el-Münye’de ‘Mesh parmakların arkalarıyla yapılır’ denilmiştir ki, burada maksat o olsa gerektir. 
Gırtlağın meshi bidattır. Çünkü sünnette bildirilmiştir.26 

Sonuç olarak şunu söyleye biliriz. İlk üç asır müctehidlerinin gündeminde boyna mesh ile ilgili bir konu yoktur. Gelen hadisler onların nezdinde amel edilemeyecek kadar iyi olmadığından bu böyledir. Ama daha sonra gelen ulemadan bazıları bu zayıf hadisleri mevzu olmadıkları için edeben amele dâhil etmişlerdir. Hanefi mezhebinin son görüşü de bunun edeb olduğudur. Terkinde bir kerahiyet yoktur.
( Ebu Davud (1/239) K.Taharetbab: 51 Hdsno: 132 &Daifuve’s-Sahih Ebi Davud (1/19) K. Taharet bab:50 Hdsno: 132 = Elban Hadis için: “Zayıf” dedi. &Sunen-i Ebi Davud (1/93) K.Taharetbab: 50 Hdsno: 132 =Şuayb Arnavut hadis için: “İsnadı zayıftır. Leys: İbniEbi Selimdir. Zayıftır. Talha’nın babsıMusarrif meçhuldür. &Ahmed bin HanbelMusned(3/481) Hdsno: 16047 &Ahmed bin HanbelMusned(25/301) Hdsno: 15951 &BeyhakiSunenu’l-Kubra ( 1/105) K.Taharetbab:- Hdsno: 278 &TahaviŞerhuMeani’l-Asar (1/35) K.Taharetbab: 7 Hdsno: 121-2 &TahaviAhkamu’l-Kur’an (1/55) Hdsno: 24 &İbniEbiŞeybeMusannef(1/27) K.Tahretbab: 13 hdsno: 1 Farklı lafızlarla &Busuriİthafu’l-Hayra (1/436) K.Taharetbab: 22 Hdsno: 835 &İbni Hacer AskalaniMetalibu Aliye (1/21) K. Tahretbab:-  Hdsno: 62 = İbniEbiŞeybe’den nakille.
İmam Bedreddin el-Ayni Nuhbu’l-Efkar(1/267-8) Tahkik: Ebu Temim Yasirb. İbrahim. Katar Vakıflar Heyeti Katar devleti.
Ebu Nuaym el-İsfahaniMarifetu’s-Sahabe(3/41-2) 1.bsm 2002/1422 Daru’l-Kutubu’l-İlmiyye Beyrut-Lübnan
Abd b. HumeydMusned(1/312) Hdsno: 384 = Mustafa el Adevi hadis için: zayıf dedi. &İbni Hacer AskalaniMetalibu Aliye(1/21) K.Taharetbab:- Hdsno: 63 Abd B Humeyd’den&Busuriİthafu’l-Hayra(1/436) K.Taharetbab: 22 Hdsno: 838 Abd b. Humeyd’den. İmam Busuri hadisle ilgili bir değerlendirmede bulunmamıştır. Yalnız şunu demiştir: “Ben derim ki Talha İbnMusarrif bin Kab bin Amr veya Amr bin Kab’dır.& Hasan b. Muhammed b. Haydar el-VailiyNuzhetu el-Bab Fi kavli’t-Tirmizi (1/131) K.Taharetbab: 26 Hdsno: 91
Ahmed bin HanbelMusned (2/ 320) Hdsno: 267/575 Suleyman sarı hadis için: “Zayıf” demiştir. Ensar y. &Diyauddin el-Makdisi es-Sunenve’l-Ahkam(1/102) K.Taharetbab: 79 Hdsno: 285 İmam Hadis için şunu ifade etmiştir: “İmam Ahmed onu Leys binEbi Selim’den rivayet etmiştir. Onun hakkında konuşulmuştur. &İbni Hacer AskalaniTelhisu’l-Habir(1/288) Hdsno: 97 nolu hadisin altında numarasız olarak zikretmiştir. Hadis hakkında: “isnadı zayıf” demiştir. & İmam Nevevi el-Mecmu’(2/503) İmam Nevevi hadisi zikrettikten sonra şöyle demiştir: “O ittifakla zayıftır. Ahmed bin Hanbel ve Beyhaki onu Leys bin Ebi Selim’den rivayet etmiştir. O Zayıftır.
Ali b. El-MulakinHulasatu’l-Bedri’l-Munir(1/38) Hdsno: 99 &İbni Hacer AskalaniTelhisu’l-Habir (1/286) Hdsno: 97  & Ramiz Halid Hac Hasen el-Ahadisu’d-Daifave’l-Mevdua (1/198) & İmam Nevevi el-Mecmu’(2/503) Bu hadisi zikrettiktensonra şunları söylemiştir: “Bu mevzudur(uydurulmuştur) Nebi (sas)  sözünden değildir. &ElbaniSilsileti’l-Ahadisu’d-Duafave’l-Mevdua (1/167) Hdsno: 69 =Mevzu hükmünü vermiştir. &Şevkani el-Fevaidi’l-Mecmuahfi’l-Ahadisu’l-Mevdua (sh/12) Hdsno: 29 Mevzu demiştir. & Nureddin ebi ‘l-Hasen es-Semhudi el-Ğummazuala‘l-Lummaz fi mevduatu’l-Meşhurat (sf/191) Hdsno:237& el-FetniTezkiratu’l-Mevduat (sf/67 Hdsno: 179 =zayıf  demiştir. &Ali el-Kari Esraru’rmerfuah fi ahbari’l-Mevduah (sf/035) Hdsno: 434 &AclunuKeşfu’l-Hafa (2/ 243) Hdsno: 2300 
Zayıf hadisleri öğrenme Metodu Aliyu’l-Kari (sf/106) çev: Ahmed Serdaroğlu İlim y. 1986 & Ali el-Kari esraruMerfuah  fiahbarilMevduah (sf/305) Tahkik: Muhammed b. Latif es-Sabbağ 2. Bsm. 1986/1406 Mektebetu’l-İslami Beyrut. &AcluniKeşful Hafa (2/244) Ali el-Kari’den aynen nakl ile. Tahkik: Yusuf b. Mahmud el-Hac AhmedMektebetu’l-İlmil-Hadis 1. Bsm. 2000/1421 Suriye Dımeşk
İbn Hacer AskalaniTelhisu’l-Habir (1/288) Hdsno: 98 & Ramiz Halid Hac Hasen el-Ahadisu’d-Daifave’l-Mevdua (1/194) Hdsno: 27 &SilsiletuAhadisu’daDaifave’l-Mevdua (2/167) Hdsno: 744 Mevdu.&Ali b .el-MulakkinHulasatu’l-Bedru’l-Munir(1/38) Hdsno: 100
İbni Hacer AskalaniTelhisu’l-Habir(1/288) 2. Bsm. 2006/1427 Tahkik: Adil Abdulmevcud& Ali MuavadDaruKutubu’l-İlmiyye Beyrut-lübnan.
Ramiz Halid Hac Hasenel-Ahadisu’d-Duafve’l-Mevdua (1/194-7) 1. Bsm. 2004/1429 Mektebetu’l-Mearif Riyad.
İbn Mulakkin Hulasatu’l-Bedri’l-Munir (1/38) 1. Bsm. 1989/1410 Mektebetu’r-Ruşd Riyad.
Kasım b. SellamKitabu’t-Taharet (sf/131) bab: 47 Hdsno: 368  1.bsm. 1996/1416 Tahkik: Ebi Abdullah Muhammed hasan İsmail eş-Şafii Daru’l-Kutubu’l-İlmiyye Beyrut –Lübnan
İbni Hacer AskalaniTelhisu’l-Habir (1/288) &AhmedTahaneviİlau’s-Sunen (1/118) Çev: Ahmet Yücel Misvak y.
İmam Hafız Muhammed bin Tahir el-MakdisiZahiretu’l-Huffaz(1/480) Hdsno: 702 &Ramiz Halid Hac Hasan el-Ahadisu’d-Duafave’l-Mevdua (1/205) Hdsno: 30&Mevsuatu’l-Ahadisive’l-Asari’d-Duafave’l-Mevdua (2/199) Hdsno: 3472
Tezkiretu’l-Huffaz (1/485) 1.bsm 1996/1416 Daru Selefi Suudi Arabistan.
Ramiz Halid Hac Hasan el-Ahadisu’d-Duafave’l-Mevdua (1/205) 
HeysemiMecmeu’z-Zevaid (1/533) K.Taharetbab: 38 Hdsno: 1178 &HeysemiMecmeu’z-Zevaid (2/323-4) K.Salatbab: 197 Hdsno: 2805 &HeysemiKeşfu’l-Esrar (1/140) K.Taharetbab:- hdsno: 268
HeysemiMecmeu’z-Zevaid (1/533-4) 1994/1414 Tahkik: Abdullah Muhammed DevrişDaru’l-Fikr Beyrut-Lübnan
19- Ahmed Osmanî et-Tahaneviİlau’s-Sunen/Hadislerle Hanifi Fıkhı(1/119) çev: Ahmet Yücel Misvak y.
İmam NeveviRavdatu’t-Talibin (1/ 172) Özel baskı 2003/1423 DaruAlemu’l-Kutub Suudi Arabistan
Bedreddin el-Ayni el-BinayeŞerhu’l-Hidaye (1/219) 1.Bsm.2000/1420 Daru’l-Kutubu’l-İlmiyye Beyrut-Lübnan 
İmam Serahsi el-Mebsut(1/16) çev: Heyet Gümüşev.y.
VehbeZuhayli İslam Fıkhı Ansiklopedisi (1/185) çev: Ahmed Efe vdğ. Risale y
Bknz. Et-Tehzib (1/256) 1.Bsm 1997/1418 daru’l-Kutubu’l-İlmiyye Beyrut-Lübnan
Bknz. Bahru’l-Mezheb (1/119) 1. Bsm. 2002/1423 Daruİhyau’t-Turasil Arabi Beyrut Lübnan
İbni Abidin Reddu’l-Muhtar ale’d-Durrul Muhtar(1/171) çev: Ahmed Davudoğlu Şamil y

logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul