
Müslim’in Hayatı
Tam adı Müslim b. Haccâc b. Müslim b. Verd b. Kevşâz, Ebu’l-Hasan el-Kuşeyrî en-Nîsâbûrî’dir.2 Araplardan Benu Kuşeyr (Kuşeyroğulları) kabilesine mensuptur.3
Nîsâbûr’un yetiştirdiği en büyük âlimlerden biridir. Hakkında onun ilminin büyüklüğünü ifade edecek pek çok şey söylenmiştir. O, hâfız, huccet, sâdık, huccetu’l-İslâm, Horasan hâfızı ve Nîsâbûr şeyhidir.4 Hâfızların sikalarından, muhaddislerin önderlerinden ve hadisin rükünlerinden biridir. Hadis ve fıkıhta âlim muhaddislerdendir. Hadis ilminde, ilelu’l-hadîste ve hadis ricâlinde önde gelen bilginlerdendir.5
Hayatı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Genel kabul gören görüşe göre 204/819 yılında doğmuştur.6 202/817 veya 206/821 yılında doğduğuna dair de rivayetler vardır.7
218/833 yılında 14 yaşında iken Nîsâbûr’da Yahya b .Yahya ve İshâk b. Râhûye’den hadis dinlemeye başlamıştır.8 220/835 yılında 16 yaşında iken de hacca gitmiştir.9
Büyük hadis hocalarından hadis dinlemek için Irak, Hicaz, Şam, Mısır, Bağdat ve Horasan’a hadis yolculukları yapmıştır.10 Birkaç sefer Bağdat’a gidip orada hadis rivâyet etmiştir.11
Yahya b. Yahya (ö. 226/841), Saîd b. Mansûr (ö. 227/842), Yahya b. Maîn (ö. 233/847), Ebû Bekir İbn Ebî Şeybe (ö. 235/849), İshâk b. Râhûye (ö. 238/852), Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) ve Ebû Zur’a (ö. 264/878) gibi devrinin ünlü muhaddisleri ile görüşmüş ve onlardan rivayette bulunmuştur.12
Ali b. el-Medînî (ö. 234/848) ile de görüşmüş fakat ondan rivayette bulunmamış- tır.13 Ali b. Ca‘d el-Cevherî’den de (ö. 230/845) hadis dinlemiş fakat Cehmiyye’den olması nedeniyle ondan hadis almamıştır.14
Tirmizî (ö. 279/892), Ebû Hâtim (ö. 277/890), İbn Huzeyme (ö. 311/923), Ebû Avâne (ö. 316/928) ve İbn Ebî Hâtim er-Râzî (ö. 327/938) gibi büyük âlimler ondan rivayette bulunmuşlardır.15
Ebû Zur’a ve Ebû Hâtim sahih hadisleri bilme konusunda onu herkesten önde kabul ederlerdi.16 İshâk b. Râhûye’nin yanında Müslim’den bahsedilince İshâk “Bu nasıl adammış böyle!” demiştir.17
İshâk b. Mansûr ona “Allah seni yaşattıkça Müslümanlar için hayır yok olmaz” diyerek, onun ne kadar önemli birisi olduğunu açıkça ifade etmiştir.18
Nîsâbûr’da Kur’ân telaffuzunun mahlûk olup olmadığı ile ilgili olarak Buhârî ile Muhammed b. Yahya ez-Zühlî arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkta, o Buhârî’yi savun- muş, bu yüzden Zühlî ile arası açılmıştır.19 Bir gün Zühlî, Müslim’in de bulunduğu bir mecliste, “Kur’ân lafzının mahlûk olduğu konusunda Buhârî’ye uyan varsa meclisimizden ayrılıp gitsin. ‘Kur’ân’ı okuyuşumuz mahlûktur’ diyen kimseye meclisimizde oturmak helâl değildir” demiş, bu söz üzerine Müslim hemen ayağa kalkıp meclisi terk etmiş ve Zühlî’den yazdığı hadislerin hepsini Zühlî’ye yollayıp ondan, bu olaydan sonra rivayette bulunmamıştır.20
Müslim, zengin biri olup ticaret ile uğraşmıştır.21 Mehmiş denilen bir handa ticaret yapar, ayrıca burada hadis rivayet ederdi.22
Ölümü ile ilgili anlatılan olay onun kendisini hadise ne kadar verdiğinin bir göstergesidir. Bir gün bir hadis meclisi düzenlenir. Mecliste Müslim’e bir hadis sorulur fakat Müslim hadisi hatırlayamaz. Evine gider, kandili yakıp evdekilere, “Bu gece odaya kimse gelmesin” diyerek uyarıda bulunur. Kendisine bir sepet hurma hediye edildiği haber verilince, “Getirin” diyerek odasına çekilir. Burada bir taraftan hurmaları yer, bir taraftan da hadisi arar. Nihayet sabah olunca hadisi bulur, bu arada hadisi ararken hurmaların da tamamını bitirir. Bundan dolayı vücudunda bir hastalık meydana geldiği ve 55 veya 57 yaşında iken vefat ettiği söylenir.23
261/875 yılında vefat eden Müslim, Nîsâbûr’da medfundur.24
Müslim’in diğer Ehl-i Hadîs gibi Selef akidesini benimsediği, İmam Mâlik, Şâfiî ve Ahmed b. Han-
bel’in görüşlerine meyli bulunmakla beraber fıkıh mezheplerinden hiçbirine mensup olmadığı bilinmektedir. Onun daha çok Şâfiî olarak tanınması, muhtemelen el-Müsnedü’s-Sahîh’in bab başlıklarını tertip ederken Nevevî’nin kendi mezhebinin bazı görüşlerini yansıtmış olması sebebiyledir.25
Eserleri:
Çok sayıda eserin sahibi olan Müslim’in eserlerinin ancak bir kısmı gü- nümüze ulaşabilmiştir. Günümüze ulaşan eserleri şunlardır:
1- el-Müsnedü’s-Sahîh: Hakkında ileride bilgi verilecektir.
2- Kitâbu’t-Temyîz: Muhaddislerin hadis tenkidindeki metotlarını ele alan eserin bir kısmı kaybolmuş, geri kalan kısmını Muhammed Mus-
tafa el-A‘zamî geniş bir mukaddimeyle birlikte yayımlamıştır.
3- Kitâbu’t-Tabakât: Sahâbe ve tâbiîn ravilerinden 2246 kişinin Medineliler, Mekkeliler, Kûfeliler, Basralılar, Şamlılar (Suriyeliler) ve Mısırlılar sıralamasına göre dizildiği eser Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan b. Mahmûd b. Selmân tarafından neşredilmiştir.
4-Kitâbu’l-Künâ ve’l-Esmâ: Rivayet zincirinde isimleriyle tanınan ravilerin bazı isnadlarda kün-
yeleriyle anılması veya künyeleriyle bilindiği hâl-
de isimleriyle zikre- dilmesi yüzünden ortaya çıkan karışıklığı gidermek amacıyla yazılan eseri Mutâ‘ et-Tarâbîşî geniş bir mukaddimeyle birlikte tıpkıbasım olarak yayımlamıştır.
5- Kitâbu’l-Münferidât ve’l-Vuhdân: Kendilerinden sadece bir ravinin riva- yette bulunduğu bazı sahâbe veya tâbiîn ravileriyle ilgili olan bu küçük çaplı eser Buhârî’nin ed-Duafâü’s-Sagîr ve Nesâî’nin ed-Duafâ ve’l-metrûkûn’ü ile birlikte ya- yımlanmıştır.
6- Ricâlu Urve b. ez-Zübeyr ve Cemâatun mine’t-Tâbiîn ve Gayrihim: Eserin Hatîb el-Bağdâdî’nin hattıyla olan Dârü’l-Kütübi’z-Zâhiriyye’deki nüs-
hasını Sekîne eş-Şihâbî tıpkıbasım olarak yayımlamıştır.
Müslim’in günümüze ulaştığı
bilinmeyen eserleri ise şunlardır:
el-Müsnedu’l-Kebîr ale’r-Ricâl,
el-Câmiu’l-Kebîr ale’l-Ebvâb,
Müsnedü Hadîsi Mâlik,
Kitâbu’l- İntifâ‘ bi Uhubi’s-Sibâ‘,
Kitâbu’l-İlel,
Kitâbu’l-İhve ve’l-Ahavât,
Kitâbu Evhâmi’l-Muhaddisîn,
Tabakâtu’t-Tâbiîn,
Kitâbu’l-Efrâd fi Zikri Cemâatin mine’s-Sahâbe ve’t-Tâbiîn,
Kitâbu’l-Akrân,
Kitâbu Evlâdi’s-Sahâbe fi Men Ba‘dehum mine’l-Muhaddisîn,
Kitâbu’t-Târîh,
Kitâbu’s-Sualât an Ahmed b. Hanbel,
Kitâbu Hadîsi Amr b. Şuayb,
Kitâbu’l-Muhadramîn,
Kitâbu men Leyse Lehu illa Râvin Vâhidin min Ruvâti’l-Hadîs,
Kitâbu’l-Müfred,
Kitâbu’l-Evhâd,
Meşâyihu Sevrî,
Meşâyihu Mâlik,
Meşâyihu Şu‘be,
Efrâdu’ş-Şâmiyyîn,
Tabakâtu’r-Ruvât,
Ma‘rifetu Ruvâti’l-Ahbâr,
Kitâbu’l-Ma‘rife,
Rubâiyyât fi’l-Hadîs,
Kitâbu Tafdîli’s-Sünen,
Tesmiyetu Şuyûhi Mâlik ve Süfyân ve Şu‘be,
Esmâu’r-Ricâl,
Kitâbu’l-Ma‘mer fihi Zikru ma Ahtae Ma‘-mer.26
Müslim’in “el-Müsnedü’s-Sahîh” Adlı Eseri
Müslim’in en çok tanınan ve onu İslâm âlimleri arasında önemli bir yere getiren bu eseri Sahîhu Müslim veya el-Câmiu’s-Sahîh olarak da olarak bilinir. “Kitâbu’t-Tefsîr” bölümü dışında câmi türü çalışmaların özelliklerini taşıyan bu eseri, tefsir bölümünün tam ve sistematik olmaması nede-
niyle câmi olarak kabul etmeyenler vardır.27 Buna rağmen eser câmi olarak şöhret kazanmıştır. Eser-
in tam ismi el-Müsnedü’s-Sahîhi’l- Muhtasar mine’s-Sünen bi nakli’l-Adl ani’l-Adl an Resûlillah’tır.28
Müslim eserini münker ve mechul isnadlı hadislerin halk arasında yayılması ve halkın bunları bilmekten uzak olması nedeni ile yazmaya karar verdiğini söyler.29 Sahîh’ini 15 yılda yazmıştır.30 Eserine 235/849 yılında 29 yaşında iken başlamış, 250/864 yılında 44 yaşında iken eserini bitirmiştir. Eseri tamamladıktan sonra on bir yıl yaşamıştır.31 Sahîh’i kendi beldesinde, hocaları hayatta iken ve hadislerin asılları yanında iken yazmıştır.32 Böylece eseri sürekli kontrol etme, gerektiğinde hocaları ile istişare etme imkânı bulmuştur. Eseri tamamladıktan sonra Ebû Zur’a’ya götürmüş, onun illetli olduğunu söylediği hadisleri terk etmiştir.33 Müslim, delil olmadan hiçbir hadisi eserine almadığını, hiçbir hadisi de eserinden delilsiz olarak çıkarmadığını söyler.34
Müslim, eserine o kadar güvenmektedir ki, “Eğer ehli hadis iki yüz yıl hadis yaz- salar bu müsnede ihtiyaç duyarlar”35 demiştir.
Müslim’in dinlemiş olduğu 300 bin hadis içinden seçtiği Sahîh’te,36 Ahmed b. Se- leme (ö. 286/899) 12.000 hadis bulunduğunu söylerken,37 Ebû Hafs el-Meyancî ise 8.000 hadis bulunduğunu açıklamıştır.38 Bazı âlimlere göre hadis sayısı mükerrerler hariç 4000, mükerrerlerle birlikte 7275’tir.39
Bugünkü Sahîh baskısında toplam 54 kitap mevcuttur. Hadis sayısı ise mükerrerler hariç 3033’dür. Mükerrerlerle birlikte Fuat Abdulbâkî 5770 hadis bulunduğunu söylemiştir. O bu sayıya mukaddimedeki hadisler ile mutâbaat ve şevâhid tarzındaki rivayetleri dâhil etmemiştir. Mukaddimedeki 7 hadis ile birlikte sayı 5777 olur. Mutâbaat ve şevâhidlerin sayısı 1615 olup mukaddime ile birlikte toplam 1618’dir. Böylece Sahîh’-teki toplam hadis sayısı 7388’i bulur.40
Müslim’in Sahîh’i sonraki nesillere İbrahim b. Muhammed b. Süfyân ve Kalânisî rivayetleri ile aktarılmıştır.41
Sahîhu Müslim’deki bazı hadisler, gerek raviler açısından, gerekse metin yönünden eleştirilere uğramıştır.42 Buna rağmen bazı âlimlere göre Müslim’in Sahîh’i en sahih hadis kitabı kabul edil-
miştir. İshâk b. Mende (ö. 365/975) 43 ve Ebû Ali el-Hüseyn b. Ali b. Yezîd b. Davud en-Nîsâbûri (ö. 349/960), “Gökyüzünün altında Müslim’in kitabından daha sahihi yoktur” demişlerdir.44 İbn Huzeyme de Müslim’in Sahîhi’ndeki bütün hadislerin Buhârî’nin kitabından daha güzel olduğunu ifade etmiştir.45 Mağrib ehli de Müslim’in Sahîh’inin en sahih kitap olduğunu kabul etmiştir.46 Yâfiî’ye (ö. 768/1367) göre Buhârî’nin Sahîh’i fıkıh yönünden, Müslim’in Sahîh’i ise tertip açısından üstündür.47
Müslim, muhaddisler arasında sıhhati üzerinde görüş birliği olan, muttasıl-merfu hadisleri eserine almayı amaçlamış, eserde güzel bir tertip yapmış ve her hadisin farklı tariklerini bir yerde toplamış, böylece metinler arasındaki ayrılıkların, isnadlar arasın- daki farklılıkların en iyi şekilde ortaya çıkmasını sağlamış, ilk başta çelişkili gibi görü- nen hadislerin arasını bulmuştur.48
Bir hadis metnini isnadı ile birlikte zikrettikten sonra, aynı hadise dair diğer is- nadları verse bile, metinleri tekrarlamaz ve “bi mislihi,” “misluhu,” “bi-hâze’l-isnad” gibi açıklama bildiren ifadeler ile hadise işaret eder. Aynı şeyi metinde de yapar ve bir isnadda birden çok hocasının rivayetini zikretmiş ise hangi hocasının, metinde hangi kelimeleri kullandığını özellikle belirtir. İki rivayet arasındaki fark tek kelimede bile olsa, o farkı gösterir.49
Müslim’in Sahîh’inin en önemli özelliklerinden biri de Müslim’in bir konu ile il- gili bütün hadisleri bir bölümde vermesidir. Bundan dolayı bir hadisin farklı isnadları- nı, değişik lafızlarını bulmak kolaylaşmıştır.50 O, ravilerin lafızlarını göstermeye önem vermiştir.51 Mana ile rivayete karşıdır. Onun ricâl konusundaki hataları çok azdır. O, hadisleri olduğu gibi yazmış, bölmemiştir.52
Müslim eserini kitaplara ayırmış, kitapları da Buhârî’nin yaptığı gibi fıkıh bablarına göre tertip etmiştir. Ancak esere bab başlıkları koymamıştır. Eserde bugün görülen bab başlıkları ona ait değildir.53 Sahîh’teki bab başlıkları daha sonra gelenler tarafından konulmuş, Nevevî ise bunları düzenleyerek, bab başlıklarına son şeklini vermiştir.54
Müslim’in Sahîh’inde isnaddan bir, iki veya daha fazla kişinin düştüğü hadisler vardır fakat bunlar Buhârî’nin Sahîh’ine oranla azdır. Müslim’de 14 yerde munkatı hadis mevcut olup55 bunlardan biri dışındaki hadisler56 Sahîh’in diğer kısımlarında mut- tasıl olarak zikredilmiştir.57
Müslim’in Sahîh’i hakkında daha pek çok şeyler söylenmiş, pek çok şeyler yazılmıştır. Biz bu kadar bilgi vermekle iktifa ediyoruz.
*Afyon Kocatepe Üniversitesi, İlahiyat Fakütlesi