15 Ocak 2025 - Çarşamba

Şu anda buradasınız: / VAHDETE OLAN İHTİYACIMIZ!
 VAHDETE OLAN İHTİYACIMIZ!

VAHDETE OLAN İHTİYACIMIZ! EDİTÖR

Bütün Peygamberler, Tevhid inancını yeryüzünde yaymak ve egemen kılmak üzere gönderilmiştir. Onlar, bu uğurda çetin mücadeleler vermişler, ağır imtihanlara tâbi tutulmuşlardır. Rabbimiz Tevhid inancının son elçisi olarak Rasulullah Muhammed (s.a.s)’i görevlendirmiştir. Tağutları red, yalnız Allaha kul ve dini yanlızca Allah’a has kılmak için mücadele etmeyi salık vermiştir. Rahmet Peygamberi, kısa bir sürede şirk toplumundan, bir olan Allah’a iman eden muvahhid bir toplum inşâ etmiştir. O’nun Mekke’de yaktığı Tevhid meşalesi her geçen gün yayılmıştır. Öyle ki bu meşale ile karanlıklar, aydınlığa; zulüm, adâlete, kin ve nefret, şefkat ve merhamete dönüşmüştür.

Rasulullah (s.a.s), tevhid inancıyla birlikte, vahdet anlayışını da getirmiştir. Bu anlayış, Ensar ve Muhacir arasında zirveye çıkan kardeş olmanın, tek saf olmanın güzide örneklerini insanlık tarihine sunmuştur. İslâm’ın vahdet anlayışı ile dilleri, renkleri, ırkları farklı ama inançları, gayeleri, gönülleri aynı bir ümmet olmuştur.

Tevhid, sadece bir inanç ve düşünce sistemi değildir, aynı zamanda bir hayat tarzı ve yaşama biçimidir. Tevhid inancının bireysel hayattaki tezahürü, bu inancın gerektirdiği şekilde yaşamaktır. Rabbimize, kendimize, çevremize, kâinata karşı sorumluluğumuzun bilincinde olmaktır.

Tevhid inancının toplumsal hayattaki karşılığı ise, vahdettir. Vahdet, kardeşlik, dostluk, sevgi, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmadır. Birlikte yaşama şuuruna sahip olmak ve ortak değerler etrafında kenetlenmektir. Bizi, biz yapan idealler uğruna mücadele etmektir. Vahdet, Tevhidin sancağı altında toplanmaktır ve Allah yolunda her türlü çıkarı bir kenara bırakmaktır. Varlığımızı, yokluğumuzu, acılarımızı, sevinçlerimizi, duâlarımızı ortak kılmaktır ve vahdet, müslüman kanının dökülmesini, müslümanların bölünüp parçalanmasını engellemek için var gücümüzle çalışmaktır.

Vahdet, İslâm ümmetinin inşâ ettiği eşsiz medeniyetin, ortaya koyduğu büyük tecrübelerin farkında olmaktır. Unutulmamalıdır ki yeryüzündeki bütün muhtaçlara, bütün mazlumlara, bütün insanlığa huzur ve saadet getirecek yegâne çözüm İslâm’dadır, dolayısıyla Tevhid ve vahdet anlayışındadır. Ancak bunun için, bizim Tevhid ve vahdeti iyi ve doğru bir şekilde idrak etmemiz gerekmektedir.

Özelde müslümanların, genelde ise bütün insanlığın tarihin en buhranlı günlerini geçirdiği şu süreçte, bizlere büyük görevler düşmektedir. Küfrün karşısında tek ses, zalimin karşısında yekvücud olmak, biz müslümanların en önemli görevlerindendir. Ancak bunu başarabilmemiz, her şeyden önce birbirimizin mezhebini, meşrebini, ırkını, dilini, coğrafyasını değil, İslâm’ın Tevhid ve vahdet anlayışını esas almakla mümkündür.

İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen, İslâm’ın müntesipleri olarak bizler, genelde insanlık, özelde müslümanların kurtuluşu için ve İslâm’ı yeryüzüne hakim kılmak ve vahdeti tesis etmenin zaruriyatı elzem olduğu izahtan varestedir.

Bu vesileyle “Vuslat Dergisi” olarak bu önemli konuyu, siz değerli okuyucularımıza bir kez daha hatırlatmak ve meselenin önemine binaen tekrar tefekkür etmek, vahdet için gayrette bulunmak her müslümanın görevi olduğunun şuurunda olmamız gerekliliğini gündemde tutmak istedik. Değerli kalem sahipleri yazarlarımızın makalelerinden dolayı müteşekkiriz.

 

Selâm ve duâ ile.

 

Yazar:
logo
Bugünün ihyasından yarının inşaasına
Bize Ulaşın

0(216) 612 78 22

0(216) 611 04 64

vuslat@vuslatdergisi.com

Ihlamurkuyu Mah. Alemdağ Cad.
Adalet Sok. No:11 P.K 34772
Ümraniye / İstanbul